Gözlerindeki Canavar - J. M. Darhower

Kitap Hakkında

Kitap: Gözlerindeki Canavar

Orijinal Adı: Monster in His Eyes

Yazar: J.M. Darhower

Seri Sıralaması: 1/2

Yayınevi: Yabancı Yayınları

Çeviri: Arzu Altınanıt
Tür: Karanlık, Yetişkin

Puanım: 5/5

İlk kitap yorumumdan merhaba :). Fena halde heyecanlıyım aslında... Her zaman yapmak istediğim bir şeydi, okuduğum kitaplar hakkındaki düşüncelerimi özgürce yazıya dökebilmek ve sonunda gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum :). Ve bu kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak için sabırsızlanıyorum...


Gözlerindeki Canavar...
Hep okumak istediğim ama ikincisini çıkacak nasıl olsa birlikte okurum diye beklettiğim bir kitaptı ama şu an ikinci kitabı okuyacak gücü kendimde bulamıyorum.
O kadar yoğum ve o kadar mükemmeldi ki... Özellikle son 50-60 sayfa okurken nefes bile almadım

Belki de masallar yanlıştır.

Belki de kül kedisi sonsuza dek mutlu yaşamamıştır.

Belki de gece yarısı olduğunda oradan kaçmak istemiştir.

Belki de prensi buna izin vermemişti.

Benimki vermedi.

Vitale....

Ignazio Vitale, Karissa'nın deyimiyle Naz...
Aslında bir vücutta alabildiğine zıt, iki farklı karakter...
Ya da yine Karissa'nın deyimiyle yakışıklı prens maskesinin altına gizlenmiş bir canavar. Ki bu masalda bir canavara aşık olmak işten bile değil.

Vitale, prens olmanın yakınından bile geçemeyecek kadar karanlık. Gerçekten, bir masalda prensesin kahramanı değil, kaçtığı canavar olacak kadar ürkütücü ve tehlikeli ama aynı zamanda delicesine dikkat çekici ve kalbinizi yerinden oynatacak şekilde heyecan verici...

Karissa ise üniversitesinin ilk senesini bitirmekte, felsefeyle ciddi sıkıntıları olan, bu yönden hepimiz gibi bir genç kız. Aynı zamanda ise psikolojik sorunları olduğunu düşündüğü annesiyle beraber doğduğundan beri sürekli taşınarak ev olgusunu kaybetmiş, kendini hep yalnız hissetmiş, farklı ama ne istediğini bilen, güçlü bir karakter.

Karissa, Vitale'yi okulda telefonunu düşürdüğünde tanıyor. Karissa, bütün işaretler kaçıp uzaklaşmasını gösterirken ondan gördüğü ilk anda etkileniyor ama ortada büyük bir sorun daha var. Gerçi benim için büyük, Karissa bütün işaretler gibi bu konuya da hiç takılmıyor. Vitale 38 yaşında. Aradaki 20 yaş ilk başta göz devirmeme yol açsa da kurgu için bunun gerekliliğini ilerleyen sayfalarda çok rahat bir şekilde anlıyoruz.

"Vitale... Kısa bir süre önce ona Naz diye hitap etmem konusunda ısrarcı davranmış olsa da adı Ignazio Vitale idi. Ve aklımı başımdan alan, beni elde eden ve eriten kişi Naz'dı. Gerçek Ignazio'yu tanımam uzun sürmemişti ve Vitale ile karşılaştığımda kaçıp gitmek için çok geçti."

Vitale asla geçmişini, gecenin bir yarısı ortaya çıkan halletmesi gereken işlerini, hava sıcakken giydiği siyah eldivenlerini ya da girdiği her mekanda görevlilerin önünde eğilmesinin nedenini Karissa'ya açıklamıyor. Hiçbir zaman da yalan söylemiş olmuyor. Kitabı Karissa anlatsa da bütün kitap Vitale karakteri üzerinden geçiyor ve onca sayfayı okutan tek şey onun sizi meraktan öldürecek, kimi zaman dehşete düşürecek ama her zaman kendine hayran bırakacak Vitale oluyor. Aynı zamanda Karissa'ya olan bencilce ve tutku dolu aşkı...

                             "Birini sevdiğin zaman onun için en iyi olanı istersin. Ama ona aşıksan, onu kendin için istersin. Ve bu ikisi her zaman aynı şey değil. Sırf seni istiyor olmam senin için en iyisi olduğum anlamına gelmez... "

Vitale İstediği herkese her şeyi yapabilecek biriyken üstelik onca şeyi yaşamışken Karissa'yı deli gibi seviyor ve ona asla zarar vermiyor. En azından Karissa istemediği sürece :).

“Beni dövmeye falan kalkmayacaksın, değil mi?”

“Sana asla vurmam. Ve sen istemedikçe asla canını yakmam.”

Şunu belirtmeliyim ki Vitale, kesinlikle en başta kötü görünen ve sonunda iyileşen bir karakter değil. Neyse o ve bunu açık sözlülükle dile getiriyor. Düzelmeyeceğini, düzeltilemeyeceğini de özellikle belirtiyor.

"Seni uyarıyorum. Ben iyi bir adam değilim. Karissa ve asla da olmayacağım. Sakın beni düzeltebileceğini ya da bir gün değişeceğimi düşünme. Öyle bir şey olmayacak. Şunu anlamak zorundasın: Eğer bu iş ileriye giderse, eğer kalmanı istersem bir gün çekip gitmene izin vermeyeceğim."

Hem o karşı konulmaz karakteri çözmek hem de sakladığı geçmişi öğrenmek için bütün zihniniz çalışıyor. Kurgu o kadar mükemmel ilerliyor ki Vitale'nin geçmişi, sakladığı sırlar hakkında bir sürü tahmininiz oluşuyor ve her yeni bilgiyle biri elenip biri güçleniyor. Ben tahminimi tutturdum aslında ama bu şekilde okumak bile nefesimi kesti. Ve evet, kitabın sonunda tam bir Vitale aşığıydım.